Sivas ili, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nin doğusunda yer almaktadır. Anadolu’nun önemli ulaşım araçlarından olan tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Sivas, aynı zamanda da Kral Yolu’nun geçiş noktalarından biridir.
Doğal güzellikleri, köklü tarihinin izlerini yansıtan arkeolojik eserleri ve kaplıcaları ile ülke turizminin öne çıkan şehirleri arasındadır. Zengin tuz yatakları ile Sivas ili, eski zamanlardan beri Anadolu’nun tuz deposu görevini görmüştür. Yaz mevsimi sıcak ve kurak geçen Sivas’ta kış mevsimleri sert ve karlıdır.
Sivas kuzeyinde 298km’de Giresun, 314km’de Ordu, 108km’de Tokat , güneyinde, 246km’de Malatya, 194km’de Kayseri, 339km’de Kahramanmaraş, doğusunda 248km’de Erzincan, batısında ise 224km’de Yozgat illeri ile komşudur. İstanbul’a olan uzaklığı 891km olan Sivas, Ankara’ya 439km, İzmir’e 1018km, Antalya’ya ise 810km mesafededir. İl merkezi de dahil toplam 17 adet ilçesi bulunmaktadır.
Karayolu üzerinden Sivas’a yolculuk yapmak isteyenler için , ülkemizin farklı noktalarından Sivas’a otobüs firmalarının seferleri düzenlenmektedir. Sivas Şehirlerarası Otobüs Terminali merkeze 3km uzaklıktadır. Sivas Otogarı hakkında daha fazla bilgi için Sivas Otobüs Firmaları sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Havayolu tercih edenler için Sivas Nuri Demirağ Havalimanı şehir merkezine yaklaşık 23 km uzaklıktadır. İç ve dış hatlarda uçak seferleri ile yolcu taşımakta olan havalimanında Rent a car, HAVAŞ, taksi ve toplu taşıma araçları ile hizmet verilmektedir.
Alternatif ulaşım yollarından birisi de demiryoludur. Sivas Tren Garı şehir merkezinde konumlanmış olup, İstanbul, Ankara, Kayseri ve Kars’tan karşılıklı tren seferleri ile hizmet vermektedir.
Sivas ve çevresinin köklü bir tarihe sahip olduğu ve bu geçmişin Neolitik Dönem’den başladığı, bölgede yapılan araştırmalar sonucunda saptanmıştır. MÖ.5000’li yıllardan bu yana Kalkolitik Dönem ve Tunç Çağından kalma araç gereç ve eserlerin kalıntıları Topraktepe ve Maltepe Höyüklerinde yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılmıştır. Şehrin antik dönemdeki adının “Sebastia” olduğu tarihi kaynaklarda belirtilmektedir. Hitit, Asur, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Moğol Medeniyetlerinin hakimiyetleri altında yaşamış olan şehir, 1473’de Fatih Sultan Mehmet’in yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları arasına katılmıştır. Osmanlının çöküşünden sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 4 Eylül 1919 tarihinde toplanarak şehre büyük önem kazandırmıştır.
Sivas il merkezine 185km uzaklıktaki Divriği ilçesinde konumlanmış olan bu tarihi yapı, Selçuklu Döneminin en ihtişamlı eserlerindendir. 1228-1243 yılları arasında inşa edilmiş olan cami, Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah tarafından yaptırılmıştır. Muhteşem taş işçiliği ve kabartma süslemelere sahip olan eser, kesme taşlar kullanılarak dikdörtgen planlı tasarlanmıştır. Batı Kapı ve Gölgeli Kapı etrafında ince taş işçilikleri muazzam seviyededir. Mayıs ayından itibaren Eylül ayına kadar ikindi namazı öncesinde Batı Kapı üzerinde bir gölge oyunu meydana gelmektedir ki, Kuran okuyan insan siluetini andıran bu gölge, namaz vaktinde kıyamda elleri bağlı şekilde duran insan siluetine dönüşmektedir. Halen sırrı çözülemeyen bu gölge oyunu dışında tasavvufta önemli bir yeri olan “lale” kabartmaları kapı süslemelerinde sıkça kullanılmıştır. Ahlatlı ve Tiflisli ustalarca yapılmış olan bu süslemelerde motifler, her biri farklı olacak şekilde dizayn edilmiştir. Cami içerisinde, Süleyman Şah’ın eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılmış bir de Darüşşifa yer almaktadır. Divriğ Ulu Cami, 1985 senesinde UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.
Sivas kent meydanında bulunan eser, Selçuklu Sultanı I.İzzeddin Keykavus tarafından şifahane olarak yaptırılmıştır. 3.400 metrekarelik alana sahip olan medrese Selçuklu zamanındaki en büyük şifahanedir. Taş ve tuğla kullanılarak inşa edilmiş olan tarihi yapının kitabeleri ve kabartma süslemeleri göz doldurucudur. Osmanlı Devleti zamanında çıkarılan bir fermanla medrese olarak kullanılmıştır. Eserin güney eyvanında I.İzzeddin Keykavus’un çini süslemeler ile kaplı türbesi de bulunmaktadır.
Sivas şehir meydanında bulunan Çifte Minareli Medrese Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip eseridir. 1271 yılında İlhanlı Veziri Sahip Şemsettin Mehmet Güveyni tarafından yaptırılmıştır. Geometrik motifler ve çiçek motifleri ile süslü büyük taç kapının üzerindeki iki minare adeta şehrin sembolü gibidir. Çini bezemeleri ile süslenmiş olan çifte minareler, tuğladan inşa edilmiştir. İki katlı dört eyvanlı medresenin taç kapısı ve minarelerinin olduğu ön cephesi günümüze kadar gelebilmiş iken diğer tarafları zaman içerisinde tahrip olmuştur. Şifaiye Medresesinin tam karşısında konumlanmış olan Çifte Minareli Medrese Sivas tarihini yansıtan en görkemli eserlerden biridir.
Sivas şehir merkezinde konumlanmış tarihi yapı adını mavi çini süslemelerinden almıştır. Restorasyon sırasında asitle silindiği için çinilerin büyük bir kısmının rengi maalesef kaybolmuş daha sonra tekrardan boyanarak bu hata telafi edilmeye çalışılmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde “Bir benzeri daha yapılamaz” diyerek Gök Medreseye duyduğu hayranlığı dile getirmiştir. Selçuklu Dönem mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Gök Medrese, 1271 yılında Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından, Mimar Kaluytan’a yaptırılmıştır. Yapımında taş ve mermer kullanılan eserin süslemeleri hayranlık vericidir.
Sivas il merkezinde bulunan tarihi medrese, 1271 senesinde Selçuklu Sultanı III.Gıyaseddin Keyhusrev döneminde Muzafferüddin Burucirdi tarafından, astronomi, fizik ve kimya eğitimi amacıyla yaptırılmıştır. Anadolu’nun en ünlü yapıları arasına girmiş olan Buruciye Medresesi, kesme taştan iki katlı ve açık avlulu olarak inşa edilmiştir. Dışa doğru olan taç kapısı, kapının iki yanında bulunan pencereleri ve bina köşelerindeki yivli kuleleri dönem mimarisini en özgün şekliyle yansıtmaktadır. Medresenin bir bölümünde Muzafferüddin Burucirdi ile çocuklarına ait türbe de bulunmaktadır.
Sivas Atatürk ve Etnografya Müzesi, şehir merkezindeki konumunda hizmet vermektedir. Müze binası, 1919 senesinde Mustafa Kemal Atatürk ve temsil heyeti tarafından Milli Mücadele Karargahı olarak kullanılmıştır. Günümüzde bir bölümü Etnografya Müzesi diğer bölümü de kongre binası olarak kullanılmaktadır. Dört tarafından girişi bulunan taş bina dikdörtgen planlı olup, Osmanlı Devletinin son dönemlerine ait mimari özellikler taşımaktadır. Atatürk’e ait çalışma odası ve dinlenme odası ilk haliyle korunmuştur. Ayrıca Sivas Kongresi ile ilgili tarihi detaylar ve belgeler de günümüze kadar muhafaza edilmiştir.
Sivas ilinin doğal güzelliklerinden biri olan Gökpınar Gölü, Gürün ilçe merkezine 10km mesafede yer almaktadır. Ender tabiat harikalarından biri olan göl, 20metreye yakın derinliğe sahiptir. Berrak suyu ile akvaryumu andıran Gökpınar Gölü, gün ışığının açısına göre renk değiştirmekte, bu özelliği de ziyaretçilerine görsel bir ziyafet sunmaktadır. Büyük Göl ve Küçük Göl diye adlandırılan iki bölümden oluşan bu doğa harikası yerde, Küçük Göl’de alabalık çiftlikleri yer almaktadır. Büyük Göl ise dalış sporları, rafting gibi aktiviteler ve piknik alanları için uygundur.
Sivas ilinin Kangal ilçesinde bulunan kaplıca, şifalı suları ve içindeki küçük balıkları ile ülkemizin termal turizmi açısından oldukça popüler bir yerdir. Özellikle sedef hastalığı olmak üzere çeşitli cilt rahatsızlıklarını tedavi edici özelliği ile ün yapmış bir kaplıcamızdır. 37 derece olan şifalı suyunda magnezyum, kalsiyum ve selenyum elementlerinin yoğun olması nedeniyle kireçlenme, kemik rahatsızlıkları, romatizmal hastalıklar ve böbrek hastalıklarına da iyi geldiği tespit edilmiştir. Konaklama hizmetlerinin verildiği kaplıca bölgesinin Sivas şehir merkezine uzaklığı yaklaşık olarak 105km’dir.
Sivas ili Germenek ilçesi sınırlarında yer alan Sızır Şelalesi, ilin en popüler mesire alanlarından biridir. Muazzam manzarası ile gürül gürül akan Sızır Şelalesi çevresinde kurulmuş alabalık tesislerinde güzel vakit geçirebilirsiniz. Sivas şehir merkezine yaklaşık 130km uzaklıkta bulunan Sızır Şelalesi, Sivas’ın mutlaka görülmesi gereken tabiat harikası yerlerinden biri olarak sayılmaktadır.
Sivas tarihten günümüze birçok medeniyetin izlerini barındıran bir Anadolu şehridir. Bu çeşitlilik yöresel mutfağa da fazlasıyla yansımaktadır. Özellikle Arnavut ve Bulgar mutfağına özgü bazı yemekler Sivas mutfağında da görülebilmektedir. Hamurlu yemeklerin ve etli yemeklerin öne çıktığı Sivas mutfağında, Erişte, Kadayıf, İçli Köfte, Hingel, Sübüra, Tarhana, Tırhıt, Madımak, Evelik, Sivas köftesi, Sivas Katmeri, Sirok , Gömme, Salata kurutması, Baviko, Divriği Pilavı, Sivas Ketesi, Pezik, Dal Turşusu, Mercimek Badı gibi yöreye has lezzetleri deneyimleyebilirsiniz.
Sivas'a yapacağınız seyahatler için en ucuz Sivas otobüs biletini Sivas Otobüs Firmaları Divriği Nazar Turizm, Öz Sivas Turizm, Selçuk Canlar, Sivas Hedef Turizm, Sivas Huzur Turizm, Tozcan Turizm, Yeni Sivas Tur sayfalarımız aracılığıyla online satın alabilirsiniz.